Sürekli yapılaşan ve beton yığınına dönen İstanbul’da insanın biraz nefes alabildiği doğal güzelliklerle dolu bir yer Atatürk Arboretumu. Belgrad Ormanları pekçok kişi tarafından bilindiği halde Atatürk Arboretumu biraz daha saklı kalıyor sanırım. Daha önce içeri girebilmek için rezervasyon yapmak ya da üye olmak gerekiyormuş. Şu anda sadece para ödemek yeterli oluyor giriş için. Özellikle bebekleri ile birlikte temiz hava almak isteyen çiftlere çok rastladık. Oğlum için doya doya koşup özgürlüğün tadını çıkarabildiği bir yer oldu.
Arboretumlar aslında uzun süren emekler sonunda ortaya çıkarılan bitki müzeleri.İstanbul Üniversitesi Orman fakültesinin bilimsel amaçlarla 1940’lı yıllarda kurduğu bu bitki müzesi uzun yıllar süren emek ve çabaların sayesinde bugünkü güzelliğine kavuşmuş. İsmini duyduğumuz ancak kendisini görmediğimiz bitkilerin yanısıra ilk defa rastladığım pek çok bitki ve ağaç türüne rastlamak mümkün. Beni en çok şaşırtan Çin kökenli olan ve kökleri suda yetişen ağaçlar oldu.
Uzun yıllardan sonra ilk kez bir kaplumbağaya da rastladım burada gezerken. Göletlerin içindeki kuğular, ördekler ve yüzen su kaplumbağalarını seyretmek insanı dinlendiriyor. Arboretuma giriş ücreti 10 TL idi yanlış hatırlamıyorsam. Gitmek isteyenler için GPS koordinatları : 41.1773, 28.9852
