Yer altı edebiyatı için parlayan kelimeler pek dikkat çekmez. Bir hoşluk olarak ise eğer tozlar altında kalmış kelimelere üfleyince yüzüne saçılan manalardır. Tıpkı ünlü yazar John Fante misali ‘Toza sor’ sanki. Fante, 1939’da Toza Sor’u yazmıştır. Ana karakter, umutsuz, kafası karışık, fakir bir yazar olan Arturo Bandini’dir.
“O denli yaraladılar ki beni, kitaplara sığındım, içime kapandım, kasabamdan kaçtım ve bazen Camilla, onları gördüğümde aynı acıyı hissediyorum, o eski yara kanıyor ve burada olmalarından mutluluk duyuyorum, köklerinden kopmuş olmalarından, gaddarlıklarının kurbanı olmalarından, güneşin altında ölüyor olmalarından.” (sf.44)
Göçmen olmanın bezgin hisleri içinde kendisinden utanan genç bir adam: Arturo Bandini. Yaşamı Los Angeles’ın köhne otellerinin herhangi bir odasında geçen Arturo daha yirmilerinde bir yazar. Yalnız yazdıkları var onun için yaşamaya dair. Fakirlik en çetin hissedilen duygusu kitabın. Arturo Bandini’nin umut diye gözlerini ışıldatan “Minik Köpek Güldü” isimli öyküsüdür. Ve bir gülmek varsa gelecek yıllara dair ancak bu öyküsüyle olacaktır.
Yüzünü yıka, saçını tara, aynada beyaz saç taraması yaparken güzel kokmanı sağlayacak bir koku sür; kaygılısın Arturo, çok kaygılısın ve kaygı beyaz saç demektir. (sf.17)
Fante aslında sıyrılmaya çalıştığı tüm duyduları Arturo yükler kitabında. Kaçtığı ne varsa yoksulluk, umutsuzluk ve tüm boşvermişlikleri kitabında serilir önümüze. Kitabın önsözünde şöyle anlatır kitabı Fante’ye duyacağı hayranlığı ‘’o benim Tanrım’’ diyerek dile Charles Bukowski;
“Derken bir gün bir kitap çektim, açtım ve kalakaldım. Birkaç paragraf okudum. Sonra çöplükte altın bulmuş biri gibi kitabı masaya götürdüm. Cümleler sayfada yuvarlanıyordu, kayıyorlardı. Her cümlenin kendine özgü bir enerjisi vardı. Cümlelerin özü sayfaya bir biçim veriyordu; sayfaya oyulmuşlardı sanki. Duygusallıktan korkmayan birini bulmuştum sonunda. Mizah ve acı olağanüstü bir kolaylıkla iç içe geçmişti. O kitabın ilk sayfaları benim için çılgın ve büyük bir mucizeydi. Evet, Fante beni çok etkiledi. O kitapları okuduktan kısa bir süre sonra bir kadınla yaşamaya başlamıştım. Benden daha ayyaştı ve korkunç kavgalar ederdik. Bazen ona, “Bana orospu çocuğu deme! Bandini’yim ben, Arturo Bandini” diye bağırırdım. Fante benim Tanrı’mdı ve Tanrı’ların rahatsız edilmeyeceğini, kapılarının çalınmayacağını biliyordum. Ama “Angel’s Flight”ın neresinde oturduğunu tahmin etmeye çalışır, hala orada yaşadığını tahayyül etmeyi severdim. Hemen her gün ordan geçerdim. Camilla’nın tırmandığı pencere bu muydu? Lobi bu mu? Hiçbir zaman emin olamadım.”
Bukowski, ilk olarak Kadınlar kitabında Fante’den bahsedecek ve daha sonrasında Toza Sor’un ön sözünde ilk okuduğundaki hisleri yer alacaktır.
Eseri bitirip kenara koyduğunda okurun aklında anlık kalp ritmini değiştiren mutluluklar kalır. Karakterin para ile hissettiği özgüven duygusunu Fante çokça hissettirir. Ve bu özgüven hissi bir kadın karşısında eriyip gider yerini bulamadan. Bir gün gittiği salaş bir barda Camilla isimli Meksikalı bir garson kızı görür ve aşık olur. Platonik bir aşk ile başlayan hikayede, Bandini’nin aşkın derin sularında boğulduğuna tanıklık edinilir. Satırlarında, sevdiği kadınla nasıl iletişim kuracağını bilemeyen ve aynı zamanda büyük bir tutkuyla sevdiği kadına aşk beslerken, kendi egosuna olan aşkından da vazgeçemeyen bir adam vardır.
“Dünyada beni seven bir şey olsaydı, tek bir şey, bir böcek, bir fare hatta, ama o da mazide kalmıştı, ona sunabileceğim en iyi şeyin portakal kabuğu olduğunu anlayınca Pedro bile terk etmişti beni.” (sf.26)
Kısa cümlelerin ve ilginç anlatımların yazarı John Fante’den hoş bir eser. Kitapla tanışıldığında dilinin okuru sarıp Los Angeles kaldırımlarına taşıması da kaçınılmaz.Dönemin hissedilen tüm sorunları da hiç çaktırmadan edinilebilir. Fante’nin Bahara Kadar Bekle Bandini, Los Angeles Yolu, Toza Sor ve Bunker Tepesi Düşleri kitaplarında ana karakter olarak Arturo Bandini’yi görülür. Şimdilik yalnız Toza Sor eseri için tavsiyeler sıraladığımız eseri sizin elinize ulaşması temennisiyle. Ve tabi ki bizi ancak okumak kurtarır. Şeker hastalığı nedeniyle gözleri ve bacaklarından olup hala yazan Fante hala yaşamayı sürdürür.Sürdürmeyi sürdürür. İyi ki.