Bir kaç yıl önce sorsanız; hostellerle ilgili çok farklı şeyler söylebilirdim size. Belki o zaman; bir hosteli önerebileceğim; hayran kalacağım ve ileride bir benzerini açma hayalini kuracağım aklıma bile gelmezdi. Her ön yargının bir kırılış anı ve yeri var elbette.
Hosteller genellikle bir şehri köşe bucak gezmeyi seven; o şehirde yaşayan yerel insanlarla bütünleşip onlardan bir parça olmak isteyen; bu süreçte ekonomisine de oldukça önem veren gezginlerin tercihi oluyor. Slovakya’nın başkenti Bratislava’da yer alan Downtown Backpacker’s Hostel’de tam bu noktada devreye giriyor.
39 yatak kapasitesi ve sunduğu 10 kişilik; 8 kişilik, 7 kişilik ve iki kişilik odalarla bu alanda Bratislava’daki hosteller arasında ön plana çıkan Downtown; verdiği ücretsiz internet, canlı müzik, ortak mutfak, ücretsiz çamaşırhane, 7/24 bilgi hizmeti ve güvenlik sistemleriyle de size huzur içerisinde bir konaklama sağlıyor. Diğer insanlarla da sosyalleşebileceğiniz güzel dekore edilmiş barıyla da sadece konaklayan misafirleri değil; şehrin gençlerini ve popüler müzik gruplarını da samimiyetle ağırlıyorlar.
Konakladığımız bir gün boyunca her sorunumuzla içtenlikle ilgilenen ve bize Bratislava hakkında çok yardımcı olan hostel sahibi Lucia; buranın sadece Bratislava’da değil; çevredeki ülkeler de dahil olmak üzere tanınan bir hostel olduğunu söylemeyi de ihmal etmedi. Konumu nedeniyle Bratislava’nın en önemli noktalarına her an yürüyerek ulaşabilmeniz de bu hostelin en büyük avantajlarından biri.
Hostel genel olarak baktığımda şu ana kadar kaldığım en iyi hosteldi diyebilirim. Bir kere yatakları oldukça rahat ve genişti. Odalar temiz ve fazlasıyla harika dekore edilmiş. Her oda ismini bir ressamdan alıyor; ve duvarlarında o ressama ait replikalar yer alıyor. Örneğin Picasso odası, bizim konakladığımız odaydı. Her katta en az 2-3 tane banyo ve tuvalet var. Bu da fazlasıyla rahat ve temiz bir duş demek. Mutfakta da çok fazla ekipman vardı, bu da her türlü yemek yapmanıza olanak sağlıyordu. Ortak oturma alanı da yine odalar gibi geniş ve rahat koltuklarla dizayn edilmiş. Bar ve teras kısmı oldukça ferah. Arkadaşlarınızla sıkılmadan saatlerce oturup sohbet edebilir, yemek yiyebilir ve sakin müzik eşliğinde hoşça vakit geçirebilirsiniz. Kapıda sizleri karşılarken verdikleri welcome drink’te samimi bir sürpriz.
Özellikle belirtmek istediğim bir diğer nokta ise hostelin kahvaltı menüsü. Dünya’nın dört bir yanından Bratislava’da gezginleri ağırlayan Lucia ve ekibi; çok farklı bir kahvaltı menüsü tercih etmiş. İngilizler için London Breakfast, Fransızlar için Paris, Amerikalılar için New York ve Hollywood, Slovaklar için ya da yerel bir kahvaltıyı tatmak isteyenler için Bratislava ya da uzak doğulular için Delhi bazı seçenekler arasında. Fiyatları genellike 3€ civarında ve doyurucu sayılabilir. Kahvaltınızı konaklamaya dahil edemiyorsunuz ancak her gün başka bir ülkenin kahvaltısını tatmak ve bunun size oldukça hızlı servis edilmesi; bir hostel için kesinlikle ayırt edici bir özellik.
Bratislava gibi bölgenin güzel ve önemli şehirlerinden birinde böyle bir hostelde konaklamanın maliyeti ise değişken. 15€’dan başlayan fiyatlar tercihlerinize göre 30€’ya kadar yükselebiliyor.
Stare Mesto bölgesinde yer alan bu tarihi binada konaklamasanız bile; bir bira içmeden ya da bir sabah kahvaltısını denemeden dönmemenizi tavsiye ederim.