Seyahat etmek kolay, ancak her seyahatten keyif almak tamamen sizin elinizde. Örneğin benim için bir seyahatin keyifli geçmesi, gideceğim ülkenin kültürel ve tarihsel güzelliklerinden ziyade; tadılacak lezzetleri ve içilecek biralarıdır. Özellikle de bütçeme uygun, ama tadını bir ömür boyu unutamayacağım biralar. Bu listede size tadı damağımda kalmış, seyahatlerinize anlam katan 20 bira ‘dan kelam edeceğim.
Bitburger, Almanya
Karşınızda klasik bir Pilsner, ama içine biraz bal eklenmişi. Bal her ne kadar Pilsner’in acımsı tadını engellemek için eklenmiş olsa da; içerken bal aromasını farketmiyorsunuz. Tamamen yumuşak bir pilsner ve Beck’s ya da Jever gibi canınızı yakmıyor. Almanya’da yüzlerce, binlerce bira çeşidi var ama Almanya seyahatlerinize Bitburger anlam katacaktır. ‘Bitte ein Bit’ sloganıyla kalpleri fetheden Bit, Currywurst ya da Bratwurst’un yanında iyi gider. (Plase Bira: Kölsch, Krombacher, Franziskaner Weissbier, Löwenbrau.)
Budweiser Budvar, Çek Cumhuriyeti
Kabul edelim ki patentini alıp Türkiye’de ürettiğimiz hiçbir ürün, orijinal ülkesindeki gibi olmuyor. Ne Coca Cola, ne Haribo ne de Nutella. İşte Budweiser’da bunlara en iyi örnek. Türkiye’de Bud içtiniz mi bilmiyorum ancak ben Prag’a gitmeden önce Budweiser’ı ara sıra bulabildiğim yerlerde tüketiyordum. ‘Bu muymuş Çek’lerin ünlü birası, Tuborg daha iyi bundan’ triplerine girecek kadar da pahalı buluyordum. Ama Prag’takini deneyene kadar Budweiser’ın bu kadar iyi bir tada sahip olacağını düşünmemiştim. Prag’daki günleriniz için en iyi bira, şüphesiz Budweiser Budvar. Astronomik saatin karşısındaki kafelere oturup Budweiser eşliğinde 12 Havari’nin geçişini izleyebilirsiniz. (Plase Bira: Pilsner Urquell, Kozel)
Amstel, Hollanda
Heineken diyeceğim sandınız, değil mi? Tabii ki Amstel. Amsterdam’ın sokaklarının tadı, dokusu ve huzuru sadece bu birada. Heineken içerken ağzınıza dolan o kimyasal tat, Amstel’de yok. Adını Amsterdam’ın Amstel Nehri’nden alan bu birayı içerken, dolu dolu keyif yudumluyorsunuz. Güneşin altında, gölgede, Red Light’ta, Museumplein’da… Her yerde gideri var! (Plase Bira: Grolsch)
Dreher, Macaristan
Serinletici ve klas bir Macar birası. Budapeşte seyahatlerinizde her türlü bakkalda, çakkalda ya da mekanda bulabileceğiniz bir vaha. Macarların sıcak mı sıcak yaz aylarında düzenlenen Sziget Festivali’nde içmekten bıkabilirsiniz belki (Festival Sponsoru) ama bence tadına doyum olmaz Dreher’in. Çok fazla içtiğinizde birkaç gün sonra tadı tatlı gelmeye başlayabilir. Budapeşte Kalesi, Aslanlı Köprü ve Margirit Adası bu biranın içileceği en keyifli ortamlardır. (Plase Bira: Arany Ászok)
Delirium Tremens, Belçika
Açık ara Belçikalılar’ın yaptığı ve şişeleyip sattığı en iyi biradır efendim Delirium Tremens. Aslında Delirium Tremens, bir hastalık adıdır ve genellikle alkol bağımlılarında görülen yoksunluk tablolarını (titreme, huzursuzluk, korku gibi) ifade eder. Bu adın bir biraya verilmesinin tek sebebi %8.5’luk alkol oranı değil elbette. Biranın lezzetinin ve insanlarda yarattığı mutluluğun bir başka şekilde ifade edilişi bu isim. Tadı ve rengi Duvel’i andırsa da, içimi ondan daha rahat. Farklı farklı meyvelerin tatları ağzınıza bol bol gelse de, güneşin altında dikkat edin! Brugge’de Belfry’ı tersten gördürür adama Delirium. (Plase Bira: Grimmbergen ya da Brugge Tripel)
Stiegl Goldbräu, Avusturya
Avusturya’daki favorimdir. İçiminden şişesine, hatta şişenin üzerindeki Gotik karakterlere kadar eğlenceli bir biradır. Sapsarı güzel bir rengi ve keyifli bir içimi var. Bizdeki Efes gibi içinde abartılı bir karbonatlaşma yok, akıp gidiyor. Sıcak havada içiyorsanız çok fazla bir serinlik beklemeyin, ama lezzeti dolu, içimi kolay. Bir mekanda eğlenmek için ya da Şinitzel’in yanında içmek için Avusturya sınırlarındaki en ideal bira. (Plase Bira: Gösser Märzen)
Tyskie, Polonya
Herşeyiyle cennet vatan Polonya’mızın insanlık tarihine sunduğu en güzel lezzetlerden biridir Tyskie. Krakow’a ayak basar basmaz meydanda bir kafeye oturup bir bardak dolusu Tyskie istemiştim. Altın sarısı ve kahve rengi arasındaki rengiyle dünyanın en iyi biralarından biri olabilir. Göz kamaştıran bir lager. Alkol oranı da tatmin edici: %5.6. Herşeyiyle üstüne düşen görevi yerine getirmeyi iyi bilen bir biradır. Şişesi de çok güzel. (Plase Bira: Żywiec)
Zlatý Bažant, Slovakya
Bratislava Kalesi’nde şehrin ışıklarıyla aydınlanmış bir gecenin en keyifli anlarıdır içilen Zlatý Bažant. Karşınızda UFO Gözlem Kulesi ve Nový Most, içtiğiniz bu güzel lager’e fazlasıyla anlam katar. Teneke ya da şişe, neden içiyorsanız farketmez; ilk açtığınızda güzel bir köpük kendini gösteriverir. Aslında çok spesifik, olağanüstü bir yanı yok; sadece çok iyi bir bira. İçerken sizi rahatsız etmeyen, bütçe dostu ve keyif veren. Temiz sarı rengi, malt aroması ve şerbetçiotu haricinde belirtmemiz gereken bir şey varsa; alkol oranının %5 ve %19 arasında değiştiğidir. ‘Sen ne güzel şehirsin Bratislava, sen ne güzel birasın Zlatý Bažant.’ (Plase Bira: Kaltenecker ya da Bratislavský Bubák)
Singha, Tayland
Hep Avrupa’dan gittik, biraz uzaklaşmanın vakti geldi. Singha; Tayland’da neredeyse her bar ve restoranda bulabileceğiniz bir bira. Şaşırtıcı güzelliğinden daha çok şaşıracağınız bir şaşırtıcılık varsa (oo yes) kesinlikle fiyatıdır. Ucuza güzel bira içmek ne yazık ki Türkiye topraklarında yoktur (Yaşasın vergilerimiz!). Tayland’ın karşı konulamaz parti ve gece hayatı kültürüne Singha anlam katar. Ferahlatıcı, hafif bir bira olan Singha’yı deniz kıyısında, güneş altında, abartıp kahvaltıda da içebileceğiniz gibi; bol acılı, körili, baharatlı ve yok edici tai yemeklerinin yanında da lıkır lıkır götürebilirsiniz. (Plase Bira: Chang)
Tiger Beer, Singapur
Singapur taraflarına yolunuz düşerse her köşe başında Tiger Beer’a rastlayabilirsiniz. Çok fazla özelliği olmayan, sıradan bir aroma ve malt tadına sahip, içinde şerbetçiotu da barındıran bir pale lager. Yine de içimi kolay ve üstüne düşen görevi yerine getiriyor. Şişesi midir, sembolü müdür bizi etkileyen bilmiyorum ama Singapur içerisinde içeceğiniz en iyi biradır bu efendim. (Plase: Barons)
Arequipeña, Peru
Peru, Machu Pichu dahil tüm doğal güzelliklerine rağmen ‘Pisco’ haricinde alkol konusunda başarılı bir ülke değil. Birayı da, genellikle ucuz olduğu için alkol ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla tüketiyorlar. Yine de yolunuz Peru’ya düşerse; Arequipeña içebileceğiniz yerel biraların en başında geliyor. Her ne kadar taptatlı başlasa da, sonu acı olan bu birayı sevmek ya da sevmemek tamamen o an ki ruh halinize kalmış. (Plase: San Juan)
Kirin Ichiban, Japonya
Tokyo’dan gelen ve bugün Türkiye’de de (Metro AVM’lerde) bulabileceğiniz bir bira Kırin Ichiban. Japonların diğer birası Asahi’de yazılabilirdi belki yerine ama Kırin, Asahi’ye göre biraz daha lezzetli ve acılı Japon yemeklerinin yanına daha iyi eşlik ediyor. Özellikle soya soslu yemeklerin yanına. (Plase: Asahi)
Birra Moretti, İtalya
İtalya’ya gidip şarap yerine bira içilir mi? Bence içilir. Bira seviyorsanız, ona ihanet etmezsiniz. Etseniz de, kapanışa yine Moretti’ye yer ayırmalısınız. Her ne kadar Heineken tarafından hakları alınmış olsa da, Birra Moretti; İtalya sınırları içerisinde Peroni’ye karşı direnen lezzetli bir biradır. Özellikle tuzlu İtalyan Pizzaları’nın ya da Risotto’nun yanında iyi bir yol arkadaşıdır. (Plase: Nastre Azzurro)
Cerveja Sagres, Portekiz
Akdeniz güneşinin altında bir plajın barında günü kapatmak için bir bira mı arıyorsunuz? O zaman Cerveja Sagres size eşlik etsin. Açık sarı ve hafif bir bira. Bardağa döktüğünüzde anlamsız bir köpük ortaya çıksa da biraz bekleyin biranız gelecektir. Hafif acımsılığı malt, mısır, tahıl ve şerbetçiotundan kaynaklanıyor olabilir. Bunu da böyle kabullenin artık. (Plase: Coral)
Corona, Meksika
Tamam, tamam vurmayın hemen. Biliyorum Corona sevmeyen çoktur. Ben de çok haz etmem aslında ama Meksika’ya gitmişsiniz ve Corona içmeden mi döneceksiniz? Tatlı, hafif ve genellikle üzerinde bir limon parçasıyla servis edilen bu güzel biraya Meksika sınırları içinde hayır derseniz, kartellerin eline düşer perişan olursunuz. Hem Corona’yı Tekila öncesi ısınma turları için içeceksiniz, unuttunuz mu? (Plase: Victoria)
London Pride, İngiltere
İngilizler bira konusunda çok çok iyiler, bence. Özellikle Ale konusunda. Bu ödül kazanmış London Pride’ın Ale’si de her türlü bira listesinde olmalı. İçerken ağzınızda bir bisküvi yiyormuş tadı bırakırcasına akıp gidiyor ve kesinlikle bir pilsner’le uzaktan yakından alakası yok, çok çok daha iyi. Çok da ağır olmaması nedeniyle, her ortamda size eşlik edebilecek, lezzeti doyumsuz bir bira. (Plase: Spitfire, Camden Hells)
Guiness, İrlanda
Sizce bu lezzeti açıklamaya gerek var mı? Kesinlikle Stout’ların kralı, biraların padişahı. Yalnız belirtmeliyim ki gerçek bir Guinness’i sadece İrlanda’da tadabilirsiniz. Fevkalade ve gerçek bir Guinness, bol köpüklü ve yumuşak bir tatta olmalıdır. Ayrıca içindeki çok az toprakımsı tat belki size bir kahve çekirdeğini anımsatabilir. Kesinlikle klas bir bira, güzel günlerimizin ve keyifli anlarımızın dostu. (Plase: Kilkenny)
Mikkeller X Imperial Stout, Danimarka
Carlsberg mi? Saçmalamayın. Gerçekten Carlsberg içiyor olamazsınız. İki tanesini 10 liraya fıstıkla verseler bile içiyor olamazsınız. Bu listede kesinlikle yeri yok, ne kadar dünyanın en iyi birası olduklarını iddia etseler de, bunun çok çok uzağındalar. Carlsberg içeceğinize; Danimarka içerisinde Mikkeller deneyin. %16’lık alkol oranlı bu hırçın bira; aklınızı başınızdan alacaktır. Bol Şans. (Plase:Tuborg)
Karhu, Finlandiya
Finlandiya’ya gidip herhangi bir bara girdiğinizde Fince ya da İngilizce ‘Bira’ dediğiniz anda alacağınız biradır Karhu. Bol arpalı, tahıllı; ve koyu renkli bir biradır. İçerken turunçgiller ve şerbetçiotu tadı arasında gidip geleceğiniz gibi, %5.3 alkol oranı sizi rahatsız etmeyecektir. Sesi soluğu çıkmayan ülkenin, standart birası. (Plase: Olvi)
Samuel Adams Boston Lager, Amerika Birleşik Devletleri
Samuel Adams; Amerika Tarihi’nde koskocaman bir öneme sahiptir. Politik bir devlet adamı ve filozof diye tabir edebileceğimiz Adams, Amerika Devrimi’nin de mimarlarındandır. Tabi bu birayı pazarlamak için uydurulmuş bir rivayet de olabilir. Yine de Samuel Adams, Amerika’nın en iyi biralarının arasında gösterilmektedir. Özellikle Amerika gibi bir ülkede saydığım diğer 19 biranın tamamını bulabileceğinizi düşünürseniz, Samuel Adams’ın bunlar arasında da hatırı sayılır bir yeri vardır. Mükemmel tad, el yapımı havasında bir kıvam ve ananasdan hallice bir aroma. Geziniz sırasında soluklanmak için sert bir bira olabilir, gezinizi sonlandırdığınızda içmenizi tavsiye ederim. (Plase: Dogfish, Sierra)
Sizin yaptığınız seyahatlerdeki favori biralarınız hangisi? Yorum olarak yazın ve listenin gelişmesine katkıda bulunun!