Brasserie, Fransızca kökenli bir kelime olup, Türkçe ’de ki karşılığı birahanedir. Bira ve meze çeşitleri üzerine kurulu işletmeler bu sınıfa girerler. Eskilerde, daha tam yaygınlaşmadan önceleri bu türdeki dükkanlar, kendi biralarını üretip, deniz mahsulü ağırlıklı bir menü ile hizmet veriyorlardı. Zamanla dünyaya yayılmaya başlayan bu kültür, gittiği her ülkede de oranın kültüründen katkı alarak bir takım değişimlere uğradı.
Bira ve meze ile anılan Brasserie, özellikle Avrupa ülkeleri tarafından ismine dokunulmadan, amacında yapılan değişiklikler ile bambaşka bir türe dönüştürüldü. Yeni formatıyla, lezzet bakımından üst düzey ve çeşitlilik bakımından alternatifli yemeklerin sunulduğu bir restaurant türü oldu. Aynı zamanda kaliteli bir servis ve garsonlardan oluşan, masa düzeninin çok şık olduğu, her türlü alkolün bulunabildiği ve insanlarında özen göstererek giyindikleri çok elit bir yere dönüştü. Buralarda, arka planda çalan müzik ile hoş ve kaliteli bir zaman geçirilebilir.
Brasserie, genellikle bistro ile karıştırılır. Bistro mevsimsel olarak değişen menüye sahip ve ağırlıkla şarap tüketilen yerdir. Brasserie ise gün boyunca yiyecek sunumu, masa örtüleri, üniformalı garsonları ile çok daha farklıdır.
Brasserie formatında ki restaurantlarda sıcak bir atmosfer ile lezzetli tatların uyumuna eşlik edebilirsiniz. Kaliteli ve ferah bir ortamda yemeklerin tadına bakıp, müzik eşliğinde içeceklerinizi yudumlayarak, misafirinizle keyifli dakikalar geçirebilirsiniz.
Türkiye’de ki Brasserie tanımı ise, fine dining ortamının daha günlük olarak kullanıldığı, gerektiğininde bir içki veya kahve içmek için de oturulabilen şık mekandır.
Ülkemizdeki Brasserie Örnekleri
Genel olarak fine dining restoranlara göre daha uygun fiyatlı olması gerekse de ülkemizde her iki restoranan türünün de fiyatları birbirlerine yakındır. Ülkemizde, İstanbul’da ki bazı örnekleri ise; Morini Restaurant; Must Nişantaşı, Say Hello, Kalamış Divan olarak gösterilebilinir.